Çalışma Alanı için ön görülen açık alan politikaları ve çerçevesi, tasarım ve uygulama noktasında yol gösterici olmaktadır. Yeşil sürekliliği ve erisebilirligi tasarımda öncelikli adımlar olarak belirlenmekte, farklı kullanım alanları yaratılmaktadır. Çalışma alanındaki genel peyzaj yaklaşım önceliğimiz alanı yaşanabilir kılmak ve kent dokusunda sürdürülebilirliği sağlamaktır. Kent insanının yeşile olan özlemini gidermek, sosyal ve kültürel etkileşimi artırmak ve kentte örnek yeşil ve açık alanları yaratmak olmuştur.
Ulaşım planlaması yapılırken “Erişilebilir bir Gelişim” çerçevesinde ilkeler belirlenmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde merkez odaklarının ve bu odakların çevresinde ana ulaşım omurgasının oluşturulması sistemin merkezini oluştururken bu omurgaya bağlantılı sokaklar, geliştirilen yaya ve bisiklet yolları, otopark yönetimi, toplu taşıma ve raylı sistemlerin planlanması ve optimizasyonu gibi başlıklar değerlendirilmektedir.
Yapılan bütün çalışmalarımızda altyapı sistemlerinin vizyonu belirlenirken sürdürülebilir konsept ile beraber değerlendirilmektedir. Rüzgar koridorları, atık su toplama ve geri kazanım alanları, güneş enerjisi kullanımı, yeşil çatılar, geçirgen ve sert zeminlerin kullanımı gibi onlarca altyapı hizmeti, kent sürdürülebilirliğinin en önemli parçasını oluşturmaktadır.
Yeşil altyapı, hem kırsal hem kentsel ortamlarda ekosistem hizmetleri sunan ve korunacak ekolojik parametreleri yönetebilen yüksek kaliteli doğal ve yarı doğal alanların stratejik planlanan bir ağı olarak tanımlanabilir. Yerli türlerin korunması, ekolojik süreçlerin devamlılığı, hava ve su kaynaklarının korunması ve insanın yaşam kalitesinin artması gibi bir dizi yararları olan doğal ve onarılmış ekosistemlerin ve diğer peyzaj elemanlarının bütününü oluşturur. Yeşil altyapı sistemi mevcut alan kullanımlarından ayrı olarak değil, bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır.